11 Ocak 2011

Brucellosis

Brucellosis, Brucella grubu bakterilerin oluşturduğu, özellikle sığır, koyun ve keçi gibi evcil hayvanlarda yavru atma, süt veriminde azalma, damızlık değeri kaybı, kısırlık gibi zararlı etkileri yanında hayvanlardan insanlara bulaşan (Zoonozis), ekonomik yönden zarar verici ve halk sağlığı yönünden önem taşıyan bir hastalıktır. Hastalığın çabuk yayılması, kontrol ve mücadelesinin güçlüğü, uzun süre alması ve masraflı olması dikkat çekmektedir. Hayvansal protein kaynaklarına olan olumsuz etkisi, hayvan ve hayvansal ürünlerin ticaretine engel teşkil etmesi ve çoğunluğu kırsal kesimde bulunan kısıtlı imkanlara sahip hayvan yetiştiricilerinin sosyo-ekonomik gelişmesini engellemesi gibi zararlarının olması bir başka faktördür.

Brucellosis insanlara hastalık etkenleri ile bulaşık çiğ süt ve süt ürünlerinin (peynir, krema, tereyağı, dondurma vs.) tüketilmesi, enfekte hayvanlar, hayvan karkasları, atık yavru ve atık yapan hayvanların genital akıntıları, idrar ve dışkıları ile doğrudan temas ile bulaşabilir. Doğrudan temasta sindirim sistemi ile bulaşma ön planda olmakla birlikte hasarlı deriden ve solunum yolu ile bulaşma da söz konusudur. Hayvan gübresi ile bulaşan sebzelerin tüketimi de insan enfeksiyonunda söz konusu olabilir. İnsandan insana doğrudan bulaşma son derece azdır. Nadiren anne sütü ile bebeklere ve ayrıca seksüel yolla bulaşma olabilir. Et ile bulaşma nadirdir. Ancak karaciğer-dalak gibi organların iyi pişirilmeden tüketilmesi ile bulaşma olabilir.

Hayvanlarda bulaşma genellikle bulaşık materyallerin yenmesi-içilmesi veya teması ile olur. Hastalığa yakalanan koyunlar genellikle 2 ay kadar, keçiler 2 yıl kadar, sığırlar ise hastalığın yerleşme durumuna göre ömürleri boyu sütleri ile mikrop çıkarabilirler. Ayrıca uterus akıntıları ile 15 gün ile 2-3 ay arasında değişen süreler mikrop çıkarabilirler.

Hastalığın hayvanlardaki gözle görülen belirtileri yavru atma ve süt veriminde azalma olduğu halde insanlarda sürekli, aralıklı veya düzensiz bir ateş, terleme, kas ve iskelet sistemine olan etkinin sonucu olarak yorgunluk, dermansızlık, genel ağrı ve mental depresyon gibi semptomlar görülür. Eklemler, mide-bağırsak, akciğerler, kan yapan organlar, cilt ve nadiren kalp-damar sistemi ve beyin etkilenir. Bazı hastalarda ürogenital semptomlar belirgindir.Tedavi uzun, masraflı ve yıpratıcıdır. Hayvanlarda tedavinin ekonomik olmadığı, başarı oranının azlığı ve tedavi edilen hayvanların gizli taşıyıcı olarak mikrop çıkarabileceğinden dolayı tedavi cihetine gidilmemekte, koruma tedbirleri ile hastalıkla mücadele edilmektedir. Hastalık tespit edilen büyükbaş hayvanlar tazminatlı olarak itlaf edilmekte, küçükbaşlarda ise aşılama ve kontrol tedbirleri uygulayarak hastalıkla mücadele edilmektedir.

İzah edilen zararlı etkileri nedeni ile hastalığın ülkemizde eradikasyonunu sağlamak amacıyla Bakanlığımızca 1984 yılında başlatılan ve kademeli geçiş gereği 1986-1987 yıllarında ilimizde de uygulamaya konan “Türkiye Brucellozis Mücadele Projesi” kapsamında her yıl aşılama programı uygulanmaktadır. Mücadele projesi kapsamında her yıl doğan buzağı, kuzu ve oğlaklar aşılanarak Brucella yönünden bağışık bir hayvan populasyonu elde etme amaçlanmıştır.

Proje gereği 1998 yılında yaygın aşılama sona ermiş ancak saha taramaları ve yetiştirici ihbarları neticesi hastalıklı olduğu tespit edilen sürülerde mücadele amacı ile koruyucu aşılamalar gerçekleştirilmiş, ayrıca 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği karantina ve diğer mücadele tedbirleri uygulanmıştır.

1997 yılında Bakanlığımızca ülke genelinde yaptırılan Brucellosis Sero-Survey çalışması neticesi ilimizde Brucellosisin prevalansı sığırlar için %0, koyunlar için %0.7 bulunmuştur. Bakanlığımızca hazırlanan 2001 yılı Hayvan Hastalık ve Zararlıları İle Mücadele Programına göre prevalansı % 1’ in üzerinde olan illerin yoğun mücadele çalışmalarına başlaması belirtilmekte olduğundan ilimiz bu kapsam dışında tutulmuş ancak, 2000 yılında alınan karar kapsamında Avrupa Birliğine süt  ve ürünleri ihracatı yapan tesislere süt temin eden işletmelerin kontrolü amacıyla yaygın genç aşılamasına başlanmış,ayrıca testler neticesi hastalık tespit edilen sürülerde karantina ve hijyenik tedbirler uygulanmıştır. Bulaşmanın çiğ süt,süt ürünleri ve hastalıklı materyaller ile olduğu yönünde yetiştiricilere eğitici bilgiler verilmiştir.

Bakanlığımızca 17 yılı aşkın bir zamandan beri özveri ile yürütülen Brucellosis Mücadele Projesi neticesinde hala Brucellosis vakalarının görülüyor olmasının sebepleri:

a)Uzun yıllardır aşılama programları uygulanmasına rağmen, aşılamalara yetiştiricilerin katkısı tam olmamış, bazı yetiştiriciler aşılamadan imtina etmişlerdir.

b)Brucella aşılamasının yapıldığı aylarda bazı göçer hayvancılık yapan yetiştiriciler diğer illerdeki yaylalara gittiğinden hayvanları aşısız kalmaktadır.

c)İlimizdeki süt üretimi bazı mevsimler ihtiyaca yetmemekte bu nedenle kontrolsüz süt ve ürünleri ile kontrolsüz hayvan girişi çokça olmaktadır.

d)İl Müdürlüğümüzce tüm ihbarlar titizlikle takip edilmesine rağmen yetiştiricilerce tüm vakalar ihbar edilmediğinden bazı vakalar gözden kaçmaktadır.

e)İlimizde peynir üretimi tüm uyarılara rağmen az pişmiş, dolayısı ile bakterileri inaktive edilmemiş sütten yapılmakta, bu da potansiyel bir tehlike oluşturmaktadır.

Mücadelesi sektörlerarası işbirliğini gerektiren Brucellosis ve benzeri zoonotik karakterdeki hastalıklarla mücadelede ne kadar özveri ile çalışılırsa çalışılsın tek bir kurumun mücadelesinin yetmeyeceği aşikardır. Bakanlığımızın yanı sıra Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı,İletişim Sektörü, Gıda Sektörü,Yetiştiriciler ve Mahalli idarelerin koordineli çalışması ile mücadelede başarılı olunacak, dolayısı ile tüketici korunarak gıda güvenliği sağlanmış olacaktır.  

Hazırlayan :

Mehmet ZÜLKADİR, Veteriner Hekim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder